16 Şubat 2010 Salı

Burunlar ve büyük bir aile


Keyfim yerinde...

Soğuk hava, lapa lapa yağan kar ve günlerdir güneşsizliğe rağmen...

Bugün bu yazı biraz daha farklı ve "hafif" olacak, doğru anlatım olduysa; daha çok "burun"lardan ve nasıl minicik bir evin içinde kocaman bir aile olunur ondan bahsedeceğim.
(üssteki fotoğraf:ailemiz)

Burunlar:

Kısacık zaman ama bir çok yeni yüz! Birçok insanla tanışıyorsunuz, kaynaşıyorsunuz ister istemez burada. Ama tanışmasanız bile çok dikkat çekici, düpdüzgün ve minicik bir şey var hep karşılaştığınız: Burunlar!

İnsanların yüzde doksanının burunları o kadar güzel ki! İnsan yüze bakmaya doyamıyor. Kadınlar ,erkekler ve evet, özellikle çocuklar! Çocuk yuvalarının önünden geçerken, topluca yuvadan çıkan ve grup halinde, öğretmenleri ile birlikte yürüyen çocukların hepsine bir anda besleyiverdiğiniz sevgi boyunuzu aşıyor!

Kadınların minik burunları ve sarı saçları onları her ne kadar prototip kılsa da, dikkat çekiciler. Ve uzun!

Eh tabi erkekler de öyle. Genelde yanlarında minicik hissediyorum ( ne güzel değil mi minicik hissetmek?). Fakat, burun bakımından asla! Heybetli gövdenin tepesinde mini mini burunlar! "Kondurulmuş" adeta.
Sanırım "burun"dan yeterince bahsettim.



























(Yukarıdaki fotoğraf:Mini buruna örnek)


Sıra nasıl aile olunurda:

Kaldığımız yurt uluslararası bir yurt. (Yakında fotoğraflar göreceksiniz.) Yan komşumuz Alman, alt komşularımız Kırgız, Finli ve Karaiplerden. Diğer bölümde, Brezilya, Macaristan, Çin...(henüz bilmediğim bir kaç başka ülke)
Fakat öyle güzel bir ilişki kurduk ki, sanki evdeymişiz gibi, akşam yemeğimizi birlikte yiyoruz; (benim bile gelenekselci bir yönüm varmış!),erkekleri besliyoruz(!), ve sonra hep birlikte film izliyoruz mısır patlatıp!

Hatta öyle ki, işi abartıp ağabey- kızkardeş ilişkisi yaşar olduk! Yurda geç geldiğimde sorguya çeken biri siyah biri beyaz iki ağabeyim var! (Şaka gibi ama değil gibi, çok enteresan)

Sevimli yönlerimiz çok! Çok tatlı bir ironi mevcut alt katta ( çok severim ironileri), odada sıska beyaz tenli bir finli ile, siyah kocaman (amerikan futbolcusu) bir Karayipli birlikte, tıpkı erkek kardeşler gibi yaşıyorlar!

Son olarak, iki gündür Finli ağabeyim hasta. Dayanamadık çorba yaptık götürdük, pek iyi görünmüyordu, üzüldük. (Kardeş yüreği)

Umarım yakında iyileşir; onun Türkçe bir ismi de var: Fırat.
(kırmızı t-shirt giyen sarı saçlı kişi, finli ağabey)


Bu arada ben Hollanda kültürünü yakından öğrenme şansı buldum, güzel bir his.

Harstikke leuk!






(Fırat ağabey, nam-ı diğer Tuomas ,hasta:)
(sarı fon, siyah ağabey, Charles:)

1 yorum:

  1. Türkiye'de birçok kızkardeşin var zaten. Birkaç tane de erkek kardeşin olsun demi:)

    YanıtlaSil