4 Eylül 2010 Cumartesi

Bugün senin için yazıyorum!


Bugün senin için yazıyorum en sıkı takipçim!

Senin günün diye yazıyorum.

Bugün diğer günlerden daha neşeli olmaya bak, gülmeye bak gülünecek bir şey yokken ortada.

Dans et odada...veya sokakta! Müzik kulağında...Bisiklete bin ya da!

İnsan bir gün varolmuyor ki biliyorum, ama bir gün daha yoğun farkediyorsun varolduğunu işte.

Kısa ya da uzun bir süre kimine göre...ama seninle yaşamak çok güzeldi! Yeri geldi dert ortağım oldun yeri geldi en çok güldüğüm anları paylaştım seninle. Yol ortağım oldun, yediğim yemeğin ortağı oldun, kardeşim oldun. Güven oldun yanımda uzak yerlerde. Gözüm kapalı gideceğim yollar oldun! Hem koynunda ağlayabileceğim hem kahkahalara boğulabileceğim insan oldun!

Ayrıca ne kadar yakınsam da seni bisikletimde taşımayı özledim seni Groningen sokaklarında! Seninle partilere gitmeyi özledim gecenin bir vakti. Sana Albert Heijn'dan siparişini almayı özledim!

Bir an önce buluşsak da yine oturup bütün mutfağı yesek seninle, uzun uzun sohbet etsek, gelecekten, geçmişten, benzer hayatlarımızdan, hayatın bize sunacaklarından...

Her gün her ay her sene hep değişiyoruz. Değişimle büyüyoruz. Ama sen içindeki çocuğu hiç kaybetme olur mu ?

Hep güzel gülümsemenle (hani o gözlerin çekikleştiği kadar kocaman gülümsemen:) devam et ne olursa olsun!

İyi ki doğdun!

Ayça